EZİNE BELEDİYE BAŞKANI HALUK BABAOĞLU, MİRAÇ KANDİLİ MESAJI
Ezine Belediye Başkanı Haluk Babaoğlu, Miraç Kandili dolayısıyla bir mesaj yayınladı.
Ezine Belediye Başkanı Haluk Babaoğlu, Miraç Kandili dolayısıyla bir mesaj yayınladı. Babaoğlu mesajında şu ifadelere yer verdi.
“Miraç, Peygamber Efendimizin (sav) Allah’ın izni ve keremiyle önce Mescid-i Haram’dan Mescid-i Aksa’ya, oradan da Yüce Mevla’nın sonsuz kudretini müşahede etmek için semaya yaptığı, hikmetli ve sırların gizlendiği bir yolculuğun adıdır. Miraç, Peygamberimizin şahsında insanlığın önüne açılan sınırsız bir yükseliş ufkudur.
Miraç Kandili, bizlere insanın ilahi rızaya ve üst derecelere ulaşabileceğini göstermekte, mânâ âleminde yükselip, ilahi rahmet ve huzura erişmek için her şeyin sahibi olan Yüce Allah’a bağlılık ve boyun eğmeden geçtiğini hatırlatmaktadır. Bu anlamda Miraç, insanın erdem yolculuğunu, beşerîlikten insanîliğe yükselişini ifade etmektedir. Peygamberimiz ‘in (sav) hikmet dolu yolculuğunun gerçekleştiği Miraç gecesi, Müslümanların inanç ve kültür dünyasında vazgeçilmez bir öneme sahiptir.
Miraç’tan Hazreti Peygamberimiz (sav) müjdelerle dönmüştür; Bunların en önemlisi müminlerin miracı olan namazdır. Namaz, müminler için farz olmasının yanı sıra, müminlerin kendi iç yolculuklarını da yapabilecekleri, Allah’a kulluklarının farkında olacakları ve kötülüklerden uzak duracakları en büyük yardımcıdır. Mü’min, namazda Rabbinin huzurunda durarak, sadece O’na ibadet etme ve sadece O’ndan yardım isteme özgürlüğünü yaşar. Namazda sadece bedeni ile değil; özüyle, gönlüyle, duygu ve düşüncesiyle Allah’a yönelen ve Rabbi ile baş başa kalmanın mutluluğunu yakalayan mü’min, dâima O’nun gözetimi ve desteği altında olduğunu hatırından hiç çıkarmaz ve bu bilinçle hayat çizgisini anlamlı kılar.
Peygamberimiz bu ilahi yükseliş ile en yüce mertebeye ulaşmakla kalmamış, aynı zamanda ruhumuzu arındıracak, yolumuzu aydınlatacak ilahi sırra vakıf olmuştur. İnsanlık O’nun Miraç’ta vakıf olduğu ilahi sırlarla aydınlanmış, yine O’nun getirdiği ilahi prensiplerle doğru yolu bulmuştur. Böyle bir peygambere ümmet olmak bizler için şereflerin en yücesidir. Ama aynı zamanda sorumlulukların da en büyüğüdür. Çünkü bizler bütün insanlığın saadetini amaç edinmiş bir inancın mensuplarıyız. Yanlışın yerine doğruyu, kötünün yerine iyiyi, sömürünün yerine adaleti hâkim kılana kadar çalışmak zorundayız. Bütün insanlığın selameti için, iyiliği, kardeşliği ve merhameti yüceltmek için çalışmalıyız.